PlayStation Efsanesi Nasıl Başladı?

0 501

Doğrudan cihazınızda gerçek zamanlı güncellemeleri alın, şimdi abone olun.

Keyifli vakit geçirmek istiyorsanız yapabileceğiniz pek çok şey var. Oyun oynamak bunlardan biri. Farklı platformlarda, farklı türlerde binlerce oyuna erişebilirsiniz. Ancak dünyadaki milyonlarca oyuncu bunu yapmak için bir PlayStation kullanmayı tercih ediyor. Bu cihaz otuz yıla yakın bir süredir konsol oyunculuğunun kurallarını yazıyor. Peki, bu efsanevi konsolun nasıl ortaya çıktığını hiç merak ettiniz mi? PlayStation markasının arkasında çok ilginç bir hikâye bulunuyor.

 

Her şeyi Nintendo’ya borçluyuz

 

İster inanın ister inanmayın, PlayStation’ı Nintendo’ya borçluyuz. 1990’larda Sony’nin video oyun endüstrisi için bir planı yoktu ve bu sektöre girmeyi de düşünmüyordu. O zamanlar Nintendo ve SEGA bu sektörün önde gelen markalarıydı ve Sony’nin onlarla rekabet etmeye niyeti yoktu. Yaşı yetenlerin hatırlayabileceği gibi, Sony o yıllarda bir elektronik markasıydı ve ürünlerinin kalitesiyle küresel çapta isim yapmıştı. Ancak şirket pek çok marka için fason üretim de yapıyordu ve Nintendo da bunlardan biriydi. Sony, 90’lı yıllarda Nintendo’nun meşhur SNES konsolu için bazı parçalar üretiyordu.

 

Bu parçalardan biri de CD-ROM’du. “SNES-CD” adlı bu parça, Nintendo konsolunun kartuş yerine CD kullanmasını sağlayacaktı. O yıllarda, piyasadaki her konsol oyunu bir kartuş şeklinde satılıyordu ve CD-ROM kullanmak oldukça devrimsel bir fikirdi. Sony, bu projeye “Play Station” adını verdi ve Nintendo ile yaptığı sözleşmeye CD-ROM formatında satılan her oyundan elde edilen gelirin belirli bir yüzdesini alacağına dair bir madde ekledi. 1991 Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (CES), Nintendo bu ortaklığı ve kullanacağı yeni CD-ROM formatını duyuracaktı.

 

Fakat Nintendo başkanı Hiroshi Yamauchi bu anlaşmadan hoşnut değildi. Sony’nin satışlardan yüzde alacak olmasından hoşlanmıyor ve sadece CD-ROM üretimi için ödeme yapmak istiyordu. Bu nedenle Phillips ile gizlice anlaştı. Phillips, oyun satışlarından yüzde almakla ilgilenmeden sadece üretim yapmayı kabul etmişti. Yamauchi, sözleşmeyi iptal ettiğini Sony’ye bildirmedi. Sony, CES fuarının ilk gününde Nintendo ile yaptığı ortaklığı duyurdu. CES fuarının ikinci gününde ise Nintendo bu ortaklığı iptal ettiğini ilan etti. Sony, anlaşmanın bozulduğunu böyle öğrendi. Bu, halen video oyun endüstrisindeki “en büyük ihanet” olarak biliniyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR !   Xbox Kablosuz Oyun Kumandanızın Sorunlarını Giderme

 

Neden kendimiz yapmıyoruz?

 

Sony, SNES-CD’yi üretmek için zaten bazı Ar-Ge çalışmaları yapmıştı ve bu hâlen yenilikçi bir fikirdi. Sony, ilk olarak Nintendo’nun o dönemki rakibi olan SEGA’ya teklifte bulundu ve SEGA konsolları için CD-ROM üretebileceğini söyledi. SEGA, “Sony bir video oyun şirketi değil, bu işten anlamaz” diyerek bu teklifi reddetti. Bunun da video oyun endüstrisindeki en hatalı karar olduğunu söyleyebiliriz. Sony, geliştirdiği CD-ROM’u başka şirketlere satmaya da çalıştı ancak başarılı olamadı. Hatta bir dönem Nintendo ile yeniden ortaklık kurmaya bile çalıştı.

 

O dönemde donanım mühendisliği bölümünün başkanı olan Ken Kutaragi, yönetim kuruluna bir teklif daha yaptı: Neden bu parçayı başkalarına satmak yerine kendi oyun konsolumuzda kullanmıyoruz? Kutaragi bu teklifi kabul ettirmek için uzun süre uğraştı çünkü Sony’nin yönetim kurulu oyun konsollarını “oyuncak” olarak görüyor ve şirketin oyuncak üretmediğini söylüyordu. Kutaragi’ye bir şans vermeyi kabul etmeleri çok uzun zaman aldı. Bu konuda net bilgi olmamakla birlikte, sadece CD-ROM için harcanan Ar-Ge parasının boşa gitmemesi için yönetim kurulunun bunu kabul ettiği düşünülüyor. Yani Sony, aslında diğer konsollarla rekabet edecek bir cihaz üretmeyi planlamıyor, zararını kurtarmaya çalışıyordu.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR !   PUBG Mobile'da Ping Nasıl Azaltılır?

 

Kutaragi, gerekli izni aldıktan sonra, 3D grafikler kullanabilen ve çevrimiçi özellikleri olan bir konsol geliştirmeye odaklandı. O zamanlar neredeyse tüm Nintendo ve SEGA oyunları 2D idi, yani 3D grafikler konsolu farklı kılacaktı. Çevrimiçi özellikler ise gerçek bir devrimdi, zira Acrobat online araçları gibi hizmetlerin başlamasına daha uzun yıllar vardı. Diğer bir deyişle, PlayStation daha tasarım aşamasında son derece fütüristik özelliklere sahipti. Kutaragi, bu konsolun devrim yaratmasını istiyordu ve onunla ne yapmak istediği hakkında bir vizyonu vardı. O dönemde çoğu şirket buna inanmasa da Kutaragi, video oyunlarının çok kârlı bir sektör haline geleceğini düşünüyordu. İş konsola isim vermeye gelince CD-ROM projesinin adını kullanmaya karar verdiler ve 1995 yılında “PlayStation X” (PSX) markasını tescil ettirdiler.

 

Oyun stüdyoları ile anlaşmalar imzalanıyor

 

Sony, bir oyun konsolu üretecek teknik uzmanlığa sahipti ancak bir sorun vardı. Oyunları kim geliştirecekti? O yıllarda SEGA ve Nintendo, oyunlarını kendi bünyelerinde geliştiriyor ve nadiren üçüncü taraflarla ortaklık yapıyordu. Sony’nin böyle bir şansı yoktu zira şirket bünyesinde bir oyun stüdyosu kurmak, en azından o zamanlar mümkün değildi. Bu nedenle Sony farklı oyun stüdyolarıyla anlaşmalar imzalamak zorunda kaldı.

 

90’lı yıllarda Japonya’da birçok oyun stüdyosu vardı ancak neredeyse hiçbiri küresel alanda tanınmıyordu. Sony onlara projeyi tanıttığında, küresel pazara açılmaları için büyük bir şans verdiğinden, hepsi hemen kabul etti. Bugün bu stüdyolardan bazılarını çok iyi tanıyorsunuz; Namco, Konami ve WMS, Sony’nin anlaşma imzaladığı ilk geliştiriciler arasında yer alıyor. WMS, “Mortal Kombat”; Namco ise “Tekken” serisini PlayStation’a getirdi. Bunlar kısa sürede efsane olacak ve PlayStation’ı dünya çapında bir fenomen haline getirecek oyunlardı. İroniktir ki her iki stüdyo da bu başarıyı beklemiyordu. Bunlar, SEGA konsollarında son derece popüler olan “Virtual Fighter” oyununu taklit eden yapımlardı ve kendi kategorilerinde efsane statüsüne ulaşmaları öngörülmüyordu. Bugün hiç kimse Virtual Fighter oyununu hatırlamıyor ancak Mortal Kombat ve Tekken dünyanın her yerinde biliniyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR !   FIFA 22 Görselleri İnternete Düşmeye Başladı

PlayStation piyasaya sürülüyor

 

PlayStation, Aralık 1994’te Japonya’da piyasaya çıktı. İlk gün 100.000 adet sattı ve ilk altı ayda 2 milyon konsol satmayı başardı. Bir yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da da piyasaya sürüldü. 1996’da PlayStation, Nintendo SNES ve SEGA Saturn konsollarının toplamından daha fazla satmıştı. Başarısının ardındaki nedenlerden biri, 1998 yılında “DualShock” adını alacak kontrol cihazıydı. Cihazın ilk tasarımında joystickler yoktu ancak diğer konsolların kontrol araçlarına kıyasla ele çok daha rahat oturuyor ve çok daha tatmin edici bir deneyim sunuyordu.

 

PlayStation, SEGA’nın bir konsol üreticisi olarak piyasadan silinmesine neden oldu. Saturn, çok amatör bir hata yaparak piyasaya çok az sayıda oyunla çıkmıştı çünkü gerçek bir rakibi olduğuna inanmıyordu. Sony hem daha çok sayıda hem de daha gelişmiş oyunlarla çıkarak Saturn’den çok daha fazla sattı. Satış farkı o kadar yüksekti ki ABD merkezli zincir mağazalar Saturn satmaya tamamen son verdi ve onların boşalttığı rafları PSX ile doldurmayı tercih etti. SEGA 1998 yılında Dreamcast konsoluyla şansını yeniden denese de Sony 1999 yılında PlayStation 2’yi tanıtarak karşılık verdi. Yeni konsolun sadece tanıtımı bile SEGA’yı kısa bir süre içinde piyasadan tamamen çıkmaya zorladı. Bundan sonra Sony gerçekten de rakip tanımadı. PlayStation 3’ü 2006, PlayStation 4’ü ise 2013 yılında piyasaya sürdü.

 

Hikâyenin geri kalanını biliyorsunuz. Şu anda bu efsanevi konsolun beşinci neslini kullanıyoruz ve Sony’nin hâlâ gerçek bir rakibi yok. Şu anda Microsoft ile rekabet halinde olsa da, hem satış rakamları hem de “exclusive” oyun koleksiyonları açısından liderliği rahatlıkla elde ediyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku